Bakanlığımızın her kademesinde görev yapan bir kısım personel tarafından, mevzuatla belirlenen usule aykırı bir şekilde, doğrudan Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Bakanlık ve Müsteşarlık Makamına, Teftiş Kurulu Başkanlığına veya Genel Müdürlük makamlarına şikâyet başvurularının yapıldığı, şikayet dilekçelerinin taşıması gereken şartları (adı-soyadı ve imzası ile iş veya ikametgâh adresi) ihtiva etmedikleri, çoğu zaman aynı dilekçenin birden fazla Makama gönderilerek mükerrer işlem tesisine ve bu tür şikayetler dolayısıyla gereksiz yazışmalara ve emek ve zaman israfına neden olunduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 21 inci maddesinde “Devlet memurları ….; amirleri veya kurumları tarafından kendilerine uygulanan idari eylem ve işlemlerden dolayı şikayet ve dava açma hakkına sahiptirler. Müracaat ve şikayetler söz veya yazı ile en yakın amirden başlayarak silsile yolu ile şikayet edilen amirler atlanarak yapılır…” hükmü yer almakta olup şikayet ve müracaatlara ilişkin izlenmesi gereken usul ve esaslar “Devlet Memurlarının Şikayet ve Müracaatları Hakkında Yönetmelik” ile düzenlenmiştir.
Söz konusu Yönetmeliğin 5 inci maddesinde, “Yazılı şikâyetler maksadı en iyi ifade edecek şekilde ve mevzuat hükümlerine uygun olarak yazılan bir dilekçe ile yapılır. Dilekçede tespit edilen eksiklikler ile suç teşkil etmeyen usulsüzlüklerin giderilmesi şikâyeti kabul eden amirlerce sağlanır.” hükümleri bulunmaktadır. Yapılan şikayetlerle ilgili dilekçelerin işleme konulabilmesi için de dilekçelerin taşıması gereken hususlar ise 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun ile belirlenmiştir.
3071 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde, dilekçelerde, dilekçe sahibinin adı-soyadı ve imzası ile iş veya ikametgâh adresinin bulunması gerektiği belirtilmiş, yine aynı Kanunun 6 ncı maddesinde, 4 üncü maddede gösterilen şartlardan herhangi birini taşımayan dilekçelerin incelenemeyeceği hükme bağlanmıştır.
Başbakanlığın “Dilekçe ve Bilgi Edinme Hakkının Kullanılması” başlıklı 24/01/2004 tarih ve 2004/12 sayılı Genelgesinde yer alan “Ad, soyad ve adres bulunmayan, imza taşımayan, belli bir konuyu içermeyen, ya da yargı mercilerinin görevine giren konularla ilgili dilekçeler cevaplandırılmayacaktır. Bu unsurları ihtiva etmemekle birlikte, başvurulara olayla ilgili inandırıcı mahiyette bilgi ve belgeler eklenmiş veya somut nitelikte bilgi, bulgu ya da olaylara dayanılıyor ise, bu hususlar ihbar kabul edilerek idarece işlem yapılabilir” hükmü doğrultusunda idareye tanınan takdir hakkı çerçevesinde dilekçelerin işleme konulma imkanı bulunmaktadır.
Ayrıca, 657 sayılı Kanunun “İsnat ve iftiralara karşı koruma” başlıklı 25 inci maddesinde; Devlet memurları hakkındaki ihbar ve şikayetler, garaz veya mücerret hakaret için, uydurma bir suç isnadı suretiyle yapıldığı ve soruşturma veya yargılamanın tabi olduğu kanuni işlem sonucunda bu isnat sabit olmadığı takdirde, merkezde bu memurun en büyük amiri, illerde valiler, isnatta bulunanlar hakkında kamu davası açılmasını Cumhuriyet Savcılığından isterler.” hükmü yer almaktadır.
Yine 657 sayılı Kanunun 125 inci maddesi kapsamında, usulsüz müracaat veya şikayette bulunmak fiili “Uyarma” cezasını gerektiren fiiller arasında sayılmıştır.
Bu bağlamda;
1) Şikayet hakkının kullanılmasında 657 sayılı Kanunun 21 inci ve Devlet Memurlarının Şikâyet ve Müracaatları Hakkında Yönetmelik’in 5 inci maddesinin amir hükmü uyarınca; şikayetlerin en yakın amirden başlanılarak silsile yolu ile şikayet edilen makam atlanılarak yapılması gerektiği, buna uygun olarak şikayette bulunmayan ilgililer hakkında 657 sayılı Kanunun 125 inci maddesi çerçevesinde disiplin hükümlerinin uygulanması,
2) Yetkili makama yapılan şikayet başvurularında, dilekçelerin ihtiva etmesi gereken şartları (adı-soyadı ve imzası ile iş veya ikametgâh adresi) taşımadıklarının anlaşılması halinde işleme konulmaması, bu unsurları ihtiva etmeyen dilekçelerin işleme konulabilmesi için dilekçe ekine inandırıcı mahiyette bilgi ve belgeler eklenmiş olması veya somut nitelikte bilgi, bulgu ya da olaylara dayanılıyor olunması,
3) Şikayet hakkının kullanılması kişiler için bir hak olmasının yanı sıra yapılan şikayetin içeriği çerçevesinde kişiye sorumluluk da yüklediği göz önüne alınarak, şikayetlerin garaz veya hakaret için veya uydurma bir suç isnadı suretiyle yapıldığının yapılan inceleme sonrasında tespit edilmesi halinde şikayette bulunan ilgililer hakkında disiplin hükümleri uygulanması ayrıca şikayeti yapanlar hakkında kamu davası açılmasının da yetkili makamdan istenilmesi,
4) Dilekçelerin verilmesinden sonra, dilekçe üzerine 30 gün içerisinde işlem başlatılması gerekeceğinden, dilekçe sahipleri tarafından, 30 günlük sürenin dolması beklenilmeden dilekçeye istinaden işlem yapılmadığı gerekçesiyle bir üst makama başvurulmaması,
5) Usulüne uygun olarak yapılan şikayetler hakkında, görevlerini zamanında ve eksiksiz yerine getirmeyen amirlerin 657 sayılı Kanunun 125 inci maddesi kapsamında sorumlulukları bulunduğundan, şikayetlerin, karar verme yetkisine haiz disiplin amirleri tarafından en geç 30 gün içerisinde sonuçlandırılarak karara bağlanması
hususlarında Bakanlığımıza bağlı kuruluşlar dahil tüm personelin gerekli dikkat ve özeni göstermelerini rica ederim.
Ömer ÇELİK
Bakan